ESİR BAKIŞLAR
ESİR BAKIŞLAR
İstiridyenin incisi gibiydi bakışları.Bir armağan gibi altın kirpiklerine dokundum.Sessizce çiçeklere dokunuşu vardı.Tek ışığı gökyüzündeki ay ışığının yansımasıydı.Bodur boy hatlarının tersine özgüvenli duruşuna hayran bakışlarım zamanı durdurmuştu.Sıradan insanlarla sıradışı öykü yazmamız ve çizmemiz mümkün değildi.Buz gibi havada ağzımdan buharlar fışkırıyordu.Kirpi misali büzüşmelerimde kuş olsaydım tüylerimi dökerdim.Ihlamur kokusu burnuma buram buram gelirken rüzgardan bir karartı oluştu .Soğuğa alışmış kulaklarımı rüzgar ısırıyordu.Uşak ve hamaldan farkımız yoktu.Pamuk hırkam eksi soğuklardaydı.Uzun ve bitmez gecenin sabahı olmayacak gibi görünüyordu.Tuval üzerine yaptığım yağlı boya fırçası elimden yere düştü.Fırçadan damla damla yere boyalar sıçradı.Nefesim duman tüterken bir köylünün yağlı boya tablosunu da bitirmiş mutluluğu vardı.Bizim hayallerimiz üşürken sen nasıl sıcak duruyorsun? Havamı soğuktu insan mı? vesselam.
Yazan
Yazar ve Şair
Nuray Kaya